5 Haziran 2015 Cuma

Mesire Yerleri

Suuctu

Suuçtu Mesire Yeri

Bursa İzmir karayolu ile 82 km sonra Mustafakemalpaşa ilçesine, buradan da 10 km uzaklıkta Suuçtu Mesire Yeri ve şelalesine ulaşılabilmektedir. I. Derece Doğal Sit Alanı olup, 10 ha alana sahiptir. Günübirlik tesisleri mevcuttur. 38 metre yükseklikten dökülen şelalenin yumuşak bir uğultusu var. Çataldağ’dan doğan Karadere ve Kavaklıyayla dereleriyle bu derelerin yan kollarının birleşmesiyle oluşan Suuçtu Şelalesi aynı zamanda Mustafakemalpaşa’nın bir kısmının ve ilçeye bağlı 15 köyün su ihtiyacını karşılamaktadır. Suuçtu Şelalesi, kayın, meşe ve karaçam ormanları ile oluşturduğu doğal güzelliği insanlara sunmaktadır.

Nilüfer Atatürk Ormanı

Uludağ masifinin kuzeybatı ucundaki Maltepe ve Misibeleni mevkiindeki tepeyi örten orman dokusu ile kaplı 120-300 m yükseklikleri arasında bulunan alana, Bursa’dan 6 km’lik bir yolla ulaşılmaktadır. Alanı 124 ha’dır
Dominant türü oluşturan kızılçam ormanlarıyla yer yer meşe örtüsünden oluşan bitki örtüsü ile orman ve dere vejetasyonunu bünyesinde barındırması, yaban hayatı, ovadan birden yükselen dağlık arazi topografyası ile doğu-batı yönlü ana vadinin oluşturduğu jeomorfolojik yapısı, mikro klimatik özellikleri ile Nilüfer Ormanı’nın yeşil orman dokusunun görsel karakteristiği ve orman-dağ-çay peyzajları oluşturmaktadır.
Orman örtüsünün kaldırıldığı yerlerde yaygın olarak maki florasına rastlanılmaktadır. Bu türler arasında en yaygın olanları akçakesme, melengiç, katran ardıcı, laden, funda, kocayemiş, sandal, erguvan, meşedir. Dere kenarlarında ise çınar, söğüt, böğürtlen gibi yapraklı türler yer almaktadır.
Bu kaynak değerlerinin yanında manzara seyir noktalarına, spor yürüyüş parkurlarına, piknik alanlarına, spor alanlarına, kır gazinosu ve büfeler gibi rekreasyonel kullanım olanaklarına sahiptir.

Kocayayla ve Geleneksel Kocayayla Şöleni

Kocayayla; Keles ilçe merkezi yakınlarında yer alan, adından da anlaşılacağı üzere oldukça büyük bir yayladır. Keles’in 4 km. güneydoğusunda bulunan Kocayayla, Bursa’nın en ünlü piknik ve mesire yerleri arasındadır. Etrafı karaçam ağaçlarıyla örtülü olup ayrıca yayla içinde yer yer çam, meşe, gürgen, alıç, kavak ve erik ağaçları da vardır. Yaklaşık 400.000 m2. lik açık çayır ve mer’a alanına sahip olan Kocayayla, Türkiye’nin de en büyük yaylalarından biridir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1.200 m. olan yayla; bol oksijenli temiz havası ile kalp, verem, akciğer, astım, anemi ve benzeri hastalıklar için tavsiye edilen nitelikler taşımaktadır.
Kocayayla’da Keles Belediyesi ve Orman İşletmesi tarafından muhtelif spor alanları, masa-bank, ocak, restaurant, kır kahvesi, büfe, mescit, oyun parkı ve tuvalet yaptırılmış, şehir şebekesinden ayrı olarak su getirilmiştir. Bu itibarla; gelen misafirlerin tüm ihtiyacını karşılayabilecek altyapıya sahiptir.
Bu bölge Bursa, İnegöl ve Atranos (Orhaneli)’tan önce Osmanlıların hakimiyetine girmiş, Bizans’a ait bu üç tekfurluğun ortasında ve oldukça stratejik bir konumda bulunduğu için buraların fethi sırasında üs olarak kullanılmıştır.
Osmanlıların kuruluş dönemlerinde civardaki yörük aşiretleri tarafından Domaniç yaylarıyla birlikte yaylak olarak istifade edilmiş, ayrıca saray atları için nitelikli bir otlakiye vazifesi görmüştür. Bir rivayete göre Orhan Gazi ile Nilüfer Hatun’un düğünleri de bu yaylada yapılmıştır. Konar-göçer yörük aşiretleri her yıl yaz başlangıcında hayvanlarını otlatmak üzere yaylalara çıkmadan önce yazı karşılamak ve yaz mevsiminin gelişini kutlamak amacıyla burada toplanır ve şenlikler düzenler, çevredeki dede yatırırlarının başında “hayır” yaparlarmış. Zira; yörükler için yaz, bir yayla mevsimi ve yörüğü yörük yapan unsurları icra edebilme mevsimidir. Yazın gelişi yörük için en önemli bayramdır. Bu nedenle Orta Asya’dan beri yazın müjdecisi olan hıdrellezde tüm yörükler biraraya gelip kurbanlar keser, dualar eder, yemekler yer, oyunlar sergiler, at koşturur, cirit oynar, gençler güreş tutar, ozanlar atışır hülasa topluca bayram yaparlarmış. Aynı zamanda bilge ve ulu kişilerin mezarlarının ziyaret edildiği, “toy” adı da verilen bu şölenler şamanist gelenekleri içeren umumi bir kurban ziyafeti şeklinde gerçekleşir, katılan tüm Türk boylarına kurbandan birer parça verilirmiş. Ayrıca; artık yaylalara çıkılacağı için insanlar 5-6 ay gibi uzun bir süre birbirini göremeyeceklerinden bu şölenler bir nevi “helalleşme” işlevi de görürmüş.
İşte bu şekilde; Osmanlının Söğüt ve Domaniç dolaylarını yeni yeni yurt tuttuğu sıralarda dönemin yaylağı ve gazi atlarının otlağı olan Kocayayla da bu şölenlerin yapıldığı önemli yerlerden ve geleneksel halk edebiyatının ilk merkezlerinden biri haline gelmiş, yüzyıllar boyunca ozan/baksı geleneğinin süregeldiği bir yer olmuştur. Eski Türk geleneklerini sürdüren, kopuz çalıp şiir söyleyen ozanlar uzun yıllar Kocayayla şölenlerinde buluşarak atışmışlardır. Halen civarda yatırları bulunan ve kendilerine “dede” denilen kişilerin bu ozan/baksı geleneğinin kalıntıları olması muhtemeldir.
Bu şölenleri yaşatmak amacıyla; bir yaylalar diyarı olan Keles’ in Kocayayla’ sında da halen her yıl Haziran ayında “Geleneksel Keles Kocayayla Şöleni” düzenlenmektedir. Yukarıda belirttiğimiz gibi oldukça eski bir geçmişi olan bu şölen Osmanlıların son dönemlerine kadar yaşatılmış, ancak Kurtuluş Savaşı yıllarında ara verilmiş daha sonra 1966 yılında tekrar canlandırılmıştır. Bu şölende; yağlı güreş müsabakaları, kiraz ve çilek teşvik yarışmaları, halkoyunları gösterileri yapılmakta ve çeşitli sanatçılar konser vermektedir. İlçedeki muhtelif dernek ve kuruluşlar yararına tertip edilen Kocayayla Şöleni’ nde Keles yöresinin “temsili gelin alayı” merasimi gelen misafirlerin oldukça ilgisini çekmektedir. Ne yazık ki; Kocayayla Şöleni günümüzde asli özelliklerini yitirmiş, tamamen bir festival / konser havasına bürünmüştür. Bir an önce otantik görüntüsüne kavuşturulması dileğimizdir.
Son yıllarda Kocayayla’ da çeşitli izci kampları düzenlenmekte, Bursa’ dan gelen çim kayağı, güreş ve futbol takımları çalışmalarını bir müddet burada sürdürmektedir. Yeni tesislerin yapılması bir kamp yeri olarak burayı daha cazip hale getirecektir. Zira ulu çam ağaçlarının içinde yer alan bu yayla; çadır turizmi, kampçılık, trakking ve sair doğa sporları için ideal bir mekandır. Ayrıca her yıl tertiplenen Geleneksel Kocayayla Şöleni’nden ayrı olarak siyasi partiler, dernekler ve çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından da zaman zaman Kocayayla’ da büyük şölenler tertip edilmekte, yağlı güreş, cirit, boğa güreşi müsabakaları yapılmaktadır. Bu şölenlerle birlikte Kocayayla, her yaz mevsiminde ortalama 200.000 kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

3 Haziran 2015 Çarşamba

Mesire Yerleri
KENT ORMANI
Yalova’ya 29 km. mesafede olup yolu tamamen asfalttır. Kent Ormanı 2005 yılında düzenlenmiş ve halkın kullanımına açılmıştır. Yalova Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Çınarcık Orman İşletme Şefliği sınırlarında yer alan Çınarcık İlçesi, Teşvikiye beldesi, Erikli yaylasında yer almaktadır. Yalova istikametinden gelecek kullanıcılar, Çınarcık, Teşvikiye güzergahını takip ederek Armutlu, Gemlik; Bursa istikametinden gelecek olan ziyaretçiler, yolu asfaltlanmış olan Hayriye, Selimiye köyleri ve Delmece yaylası istikametinden kent ormanına ulaşabilirler. Büyüklüğü 95 ha. olan Kent ormanının içinde görülmeye değer şelaleler, 2 km. yürüyüş patikası, çok amaçlı salon, çocuk oyun alanları, spor alanları, oturma ve dinlenme gurupları, tuvalet, çeşme, piknik yerleri, içme suyu ve lavabolar, asma köprü, seyir terasları, Erikli çifte şelaleleri, ıhlamur, kestane, meşe, gürgen, kayın ve çam ağaçları ile bezenmiş, her türlü kuş sesi eşliğinde doğanın insanlara sunduğu tüm güzelliklerin bir arada yaşanabilecek nadide güzelliklerin bulunduğu eşsiz bir mekândır.
Kent ormanlarının kuruluş amacı ve özelliği gereği ziyaretçiler tarafından ateş yakılmaması öngörülmekte, halkın rekreasyon ihtiyacının karşılanması hedeflenmektedir. Giriş ücretsiz olup, mangal yakmak isteyenler için Kent ormanı yakınında şahıslara ait yerler mevcuttur.
Kent ormanının bulunduğu alanda asli orman ağaçlarından kayın, karaçam, meşe geniş yayılış göstermekte olup, az miktarda kestane, gürgen, dış budak, Akçaağaç, çınar, kızılağaç, ıhlamur, yabani kiraz, yabani erik mevcuttur. Çalımsı veya otsu bitkilerden katırtırnağı, yabani sarmaşık, kekik, hiperikum, güzellik çalısı, kocayemiş, pençe çalısı Kent ormanına ayrı bir güzellik katmaktadır.
Bu alanda hayvan ve kuş türleri arasında ayı, yaban domuzu, tilki, sincap, kertenkele, çakal, porsuk, kirpi, tavşan, kaplumbağa, yılan, üveyik, tahtalı güvercin, bıldırcın, çil, karatavuk, sığırcık, sakarmeke, çulluk, atmaca, çil keklik, ağaçkakan sayılabilir.
HASANBABA
Termal ve Çınarcık ilçeleri arasında ve Çınarcık sırtlarında bulunan Hasan Baba Piknik ve mesire yeri geniş bir alana yayılmış olup,meşe,kestane ve ıhlamur ağaçlarıyla kaplı, denize nazır, foto safari yapılabilecek doğal güzellikler içermektedir. Ayrıca bu alanda doğal ortamda Geyik koruma alanı mevcuttur. Hasan Baba mesire yerinde, içme suyu ve yeme-içme hizmeti sunan Restoran bulunmaktadır.
GEYİKDERE - ÇAMLIK
Altınova’nın yüksek tepelerinde yer alan Geyikdere serin çam ormanlarıyla yörenin en güzel manzaralarına sahiptir.
Çam ağaçları ile çevrili Geyikdere tepesi, cıvıl cıvıl kuş sesleri ve İzmit Körfezinin muhteşem manzarası ile ender rastlanan doğal piknik alanlarından biridir. İzmit Körfezini kuşbakışı seyreden ormanlık piknik alanları ile günübirlik tatilin gözde merkezlerindendir.
HÖYÜK TEPESİ 
Yeşil & Mavi Turizm Seyir Yolu güzergâhında Sugören Köyü ile Sermayecik Köyleri arasında foto safari ve seyir noktası olarak en çok beğeni toplayan bölgelerden biri olan Höyük tepesi mesire yeri çalışmalarına başlanılmıştır.
İSTİHKAM TEPESİ
Elmalık ve Kirazlı köylerine yaklaşık 1 Km mesafede Marmara Denizine ve Elmalık Ovasına hâkim bir noktada bulunan yamaç paraşütü uçuş noktası ve piknik alanı olarak düzenlenenİstihkâm Tepe Mesire Yeri, çevresindeki zengin orman dokusu, il merkezi ve çevre köylere yakınlığı ile Yeşil Mavi Turizm Seyir Yolu güzergahında olması sebebi ile yerli ve yabancı turistlerin hoşça vakit geçirebileceği piknik ve kamp yapılabilecek önemli seyir ve foto safari noktalarından bir tanesidir.
KAPILI ÇINAR
İlimizin en bol akarsuyu, gür ormanları, mağaraları, doğa yürüyüş parkurları, alabalık üretim tesisleri, organik hayvansal ürünleri ile Yeşil Mavi Turizm Seyir Yolu üzerinde Alabalık üretim çiftliklerine yaklaşık 800 m. mesafede bulunan ve Anıt Çınarlar olarak bilinen Kurtköy Kapılı Çınar mesire yeri bulunmaktadır.

2 Haziran 2015 Salı

GÖLBAŞI TOKİ ÖRENCİK MESİRE ALANLARI


Başkent Ankara Doğal ve sunni göller bakımından oldukça zengindir. Doğayla içiçe girmiş en güzel mesire ve piknik alanları Ankaralıların kentin kalabalığından uzaklaşmak için gidebilecekleri yerlere ait kısa bilgiler.

Atatürk Orman Çiftliği

Altınpark

aoc.jpgaltinpark.jpg
Atatürk tarafından kurulan çiftlik, günümüzde restoranları, parkları, piknik alanları, çeşitli ürünleri ve doğası ile Ankaralılar tarafından sık ziyaret edilen bir gezi ve mesire yeridir. Toplu taşıma araçları ile ulaşım mümkündür.
İrfan Başbuğ Caddesi üzerinde 640.000 metre karelik alanda hizmet vermektedir. Park alanında uluslararası fuar etkinliklerinin gerçekleştirildiği bir Fuar Merkezi yer alır. Feza Gürsoy Bilim Merkezi, küçük ziyaretçilerin gezip eğlenebileceği ve deneyler yaparak bilim dünyası ile tanışacakları ideal bir mekândır

50.Yıl Parkı (Çamlık)

Göksu Parkı

50.yil.jpggoksu.jpg
Ankara ilinin Çankaya ilçesine bağlı 50.yıl mahallesinde yer almaktadır. Cumhuriyetin kuruluşunun 50. Yıldönümü nedeniyle 1970’li yıllarda yapılan, ancak atıl olan Cebeci’deki 50. Yıl Parkı’nda yeni düzenlemeler yapılarak Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından başkentlilerin aileleri ile birlikte rahatlıkla gelip zaman geçirebilecekleri dev bir mekan haline getirilmiştir. Cebeci Ertuğrul Gazi Mahallesi sırtlarındaki tepede yer alan 50.Yıl Parkı, bulunduğu konum itibariyle Başkent’in her noktasının kuşbakışı görülebileceği bir ayrıcalığa sahiptir. 50. Yıl Parkı’na Türkiye’nin en büyük bayrak direğinin dikilerek kentin her yanından görülmesi ve parkın tüm ihtişam ve güzelliğini sergilemesi amaçlanmaktadır.
Ankara’nın 100 gün gibi kısa bir sürede hizmete giren en önemli dinlenme ve eğlenme merkezlerinden birisidir. Kullanım alanı 508.000 metrekaredir. Bu alanın 141.000 metre karesini gölet alanı oluşturur. Gölet içinde gezi için Missisipi Gemisi ve kayıklar, gölün doğal güzelliğini oluşturan ada ve sazlıkların yanı sıra, 9 adet yüzen iskele bulunmaktadır. Toplam yeşil alanı 250.200 metrekare olup 98.700 ağaç, ağaççık ve çalı bulunmaktadır. Dağ Kızağı da parkın etkinlikleri arasında yer alır.

Gölbaşı-Mogan Parkı

Gökçek Parkı

mogan.jpggokcekparki.jpg
Ankara’ya 25 kilometre uzaklıkta, Konya yolu üzerinde yer alan Mogan Gölü’nün kıyısında plaj ve gazinoların yanı sıra lokanta ve kahveler yer alır.
Sıcak yaz aylarında deniz özlemini bir parça da olsa gideren bir gezi ve mesire yeridir. Kıyısında bir yüzme havuzu olan göl, kayık gezileri için elverişlidir. Göl kenarında bulunan Mogan Park da Ankaralıların hoşça vakit geçirebileceği bir piknik alanıdır.
53.746 m2 alana sahip olup; 18.532 m2 çim alanı, 658 adet ağaç türü, 12.672 adet çalı türü ve 2.761 adet sarılıcı ve yer örtücü türü, 433 m2 çiçeklik alanı bulunmaktadır. 4.997 m2 alan üzerinde şelale ve fıskiyeli havuzu bulunmaktadır. 27 adet kapalı oturma grubu, 11 adet pergole ve 142 adet oturma bankları mevcuttur. 5 adet tenis masası, 1039 m2 alan üzerinde örümcek oyun alanı, çocuk oyun alanı ve futbol sahası bulunmaktadır.

Mavi Göl (Bayındır Barajı)

 

Karagöl

mavigol.jpgkaragol.jpg
Ankara’ya 12 kilometre mesafede, Samsun yolu üzerinde yer alır. 2.400 metre kare alanı kapsayan ve içinde dev ağaçların bulunduğu park, adını
Bayındır Barajı içindeki 6 milyon metreküp hacmindeki mavi suyundan alır. Bayındır Barajı, 2005 yılında Ankaralıların piknik yapabileceği ve hoşça vakit geçirebilecekleri bir dinlenme ve eğlence merkezi olarak Mavi Göl adıyla hizmete açılmıştır.
Karagöl, Çubuk ile Kızılcahamam arasında, Kavak Dağı ile Yıldırım Dağı eteğinde küçük fakat çok derin bir krater gölüdür. İlçeye uzaklığı 27 km’dir. Gölün çevresi doğal güzelliğe sahiptir. Gölün her iki tarafı dağ yamaçlarına yaslı olup, etrafı çam ve dağ kavağı ile çevrilidir. Göl kenarındaki ormanların içinde kaynak suları vardır. Bu sular çıkış noktasında oldukça soğuktur. Hatta kayaların aralarından çıkan suyun son derece soğuk olmasından dolayı Ağustos ayında dahi donduğu görülür. Ormanlık bölgelerde av hayvanlarına rastlamak mümkündür. Tepelerde yaz aylarında bile kara rastlanır. 1402 yılında yapılan Ankara Savaşı’nda, Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt’ın orduları burada iskân etmişler ve su ihtiyaçlarını karşılamışlar. Derinliği 87 m. civarında olan gölün içinde yüzmek oldukça tehlikelidir.